18 Ekim 2014 Cumartesi

Yetmişsekizinci gün

Yanımda uyuyorsun şimdi sen. Galatasaray-Fener derbisi var bu akşam, evdeki erkekler- ki dedelerin ve baban oluyorlar- bağıra çağıra maç izliyorlar. Belki sen de seversin yaşın erince de, ben pek anlamıyorum bu hayatın anlamını bir doksan dakikada arama olayını, neyse es geçeyim bunu, anlamadığım konularda yorum yapmayayım.

Seni beslemeyi unutmuyorum -yani şimdilik- ama kendimi senin için sağmayı oldukça unutuyorum Kurabiye. Halbuki iki iş de aynı amaca hizmet ediyor, ama aksıyor işte birisi. Ki sonuçları çok acı olabilir, biliyorum da. Yeniyetmeliğime veriyorum olan biteni, alışırım, öğrenirim diyorum zamanla. Bakalım.

Sonra bugün ne farkettim, üzerimde olanca gerginlik var senli birçok şey için. Bu geçecek de güzel yanları doya doya yaşayacağım sanıyordum. Ama öyle olmayacak galiba. Yani endişe ve sevinç hep kolkola olacak. Sen her nefes aldığında, acaba bir dahakini de düzgün alacak mı diyeceğim, ne kadar güzel ağzı burnu var bunun, derken. Ya da her gaz çıkarışta, acaba tıkanıverir mi hep gelecek aklıma bir parça, kollarımda ne güzel kendinden geçiyor, kendini teslim ediyor derken. Garip, bana da yeni olan biten Kurabiye. Ki sana bunu, her göz göze gelip durduğumuzda söylüyorum. Yardım et bana diyorum sana, anlat bana nolur, diyorum. Seni anlamam için bana yardım et, diyorum. Anladıktan sonra, elimden geleni yaparım, diyorum. Diyorum da, diyorum.

Baban, babalık izni boyunca grip olup, senden uzak durmayı başardı. Haftaya iyileşir artık kesin. Sen onu beyaz maskeli süvari olarak tanıyorsun, sürekli üzerini örten hafif kısa boylu kadını ananen, kulağına besteler okuyan, arada bir gözü dolan, kulağına ismini okuyan adamı da deden biliyorsun. Beni ise, süt verici, gaz çıkartıcı ve alt değiştirici olarak tanıyorsun. O yüzden genelde beni gördüğünde bızıklıyorsun. Kendimi "fixer" denen adamlar gibi hissetmeme sebep oluyorsun bir yandan. İş görücü, iş bitirici, bir nevi son ütücü. Ya da ben az uykudan saçmalıyorum.

Ama güzelsin Kurabiye. Müzikli kutun, sana bile dar gelen tulumun, sarı çizgiden yeşil çizgiye dönen bezlerin ve düğme burnunla güzelsin.

Allah baba daha güzel etsin...

























































































































































































































































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder