Olaylar birikmiş Kurabiye. Seni kimler nerelerden okuyor diye bakıyorum arada, eski, en eski yazıları okumuş birileri. Öyle olunca, ben de bir baktım ne var ne yok o zamanlarda diye.
Ne uzun, ne çetin bir yoldan yürümüş gelmişsin Kurabiye, ama yüzümüz hep gülmüş bir parça, sen güldürmüşsün demek ki. Ve gerçekten, ne iyi ki yazmışım elimden geldiğince, büyüdüğünde hepsini okumanı çok istiyorum senin. Gel benimle tartış, amma yapmışın ha, de istiyorum. Demesen de, ben böyle döner döner okur, eski günleri, halleri yad ederim en kötü.
Bugünün konusu bu değil tabi. Prematürelikle ilgili son doktor kontrolün var idi bugün. Fizyoterapist gördü seni, ayına göre gerilik, ileriki durumunu değerlendirdi. Dediklerini yapmazsak, geç yürümenle tehdit etti bizi, ya da geç emeklemenle, ya da bana öyle geldi. Sonra dedim ki babana, hiç yürümeyen adam gördün mü sen, yok. Demek ki eni sonu olacak bu iş. Rahatlık mı dersen, kaygı var kocaman, söylenen her olumsuza çalan ifade dağıtıyor iç dünyamızı. Ama sen ki nelerden geçtin annem, beyin ultrasonlarından-beyin kanaması var mı diye, nörolojiden -zeka geriliği var mı diye, göz testlerinden-kalıcı körlük olabilir mi diye, detaylı işitme testinden -kalıcı sağırlık olabilir mi diye. Bu kadın geç emekler, yürür bak deyince, bir prematüre anne babasıyla konuşurken azıcık daha seçilmiş kelimelerle konuşuyor olmasını diledim. Tıpkı eski çocuk doktorun gibi, adama gaz, adama süt soramaz idik. Anca bağırır, bu çocuk hassas bebek, çok dikkat etmek gerek, der dururdu.
Halbuki bana sorsalar, sen kocamansın Kurabiye. Dışarıda esnafla olan her türlü işimizde-ki bu ara çok oldu, onlara da değinicem kısaca, az zamanda ne çok iş hallettin gör diye- söze "biz" diye giriyorum ben. Onların seni görüp görmediğinden bağımsız hem de. Minibüs şöförüne "Göztepe'de inicez biz" diyorum. Elektrik idaresine "elektriği açtıracaktık biz" diyorum. Emlakçılara durumu telde daha farklı izah ediyorum "Benim minik bir bebeğim var, onunla gelicez biz" şeklinde. Sen benim ekürimsin Kurabiye, senin yerin benim kucağım. Hoş bugünkü fizyoterapist abla, o taşıdığınız kanguru bacaklarını uzatmamasına yol açmış olabilir, dedi ama; kendisinin diplomasını sorgulayacağım zaten ben. Hayır olsun tabi.
Sosyal şirinmişsin sen, öyle dedi doktor ablalar. Gözlerin, kapıyormuş ona bakan her gözü. Baban da tembel diyor oturma kalkma açısından. Ne hoş işte, diyoruz. Anneden sosyalliği, babadan tembelliği almış işine geldiği durumlar için. Sırtın yere gelir mi, gelmez asla. Alemin sevgilisi olursun, zaten uzun kirpiklerle hayata 1-0 önde başladın, gerisi gelir işte.
Sonra noldu dün, annen iş yaşamını hatırladı, hatırlattılar ona türlü havadis ile. İçimi bir afakanlar bastı. Hayatım seninle ne güzel doluymuş Kurabiye, hoş nasıl olduysa bugün yine çıkıverdim işin havasından, sen oldun her yan. İşe başladığımda nasıl olacak bakalım. Sen zaten ihmale gelemiyorsun, yemek istedin vermedik ya on dakika, kıyameti kopardın şuracıkta. O durumlarda senin adın sinirli bok, o an dünya duracak, Kurabiye'ye yemek verilecek. O kadar, lamı cimi yok. Öyle ol tabi Kurabiye. Şimdi burada uygun sözcükleri bulamayabilirim ama, senin için akıllı olup dünyanın derdini çekeceğine birşey çocuğu gibi yetişip sefasını sürsün, diyoruz ara ara.
A bişi daha demem gerek baban kızmazsa, arabada sen varken, küfretmemesi konusunda uzun süre önce anlaşmış idik. Trafikte bir kurt adama dönebiliyor çünkü kendisi, böğüren bir cin oluyor aniden. O da naptı biliyor musun, konuşur gibi bir ses tonuyla küfrediyor artık adamlara, yani bu hal sen dediklerimizi anlayana kadar idare eder bizi. Tabi sonra sana, sakin bir tonla söylense de, birisinin annesinin bir şey yapılmasının aslında o kadar da normal ve hatta iyi bir şey olmadığını anlatmamız gerekecek, ama daha oraya gelmedik.
Koşturacağın ev, senin için hazırlanıyor, bizi de heyecan sarıyor hafif hafif. Taşınan çocuklar depresyona girebiliyormuş, sen girmezsin değil mi Kurabiye, sana süt olsun, çorba olsun, elma olsun, azıcık da oyun olsun, uçak olsun, her yer Roma, Paris olur, değil mi Kurabiye.
Öptüm seni güzel gözlerinden...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder