28 Mart 2015 Cumartesi

İkiyüzotuzyedinci gün

Utanmasan bir yaşında olacaksın Kurabiye. Benim beyazlarım artarken, sen yaş alacaksın, işe bak...

Ananeyi yolcu ettik bugün, yeni evde çekirdek aile olarak ilk günümüz oldu oluyor yani. Babayla yalnız kaldınız bir ara uzunca, çok eğlenmişsin, şap şap öpmüşün onu. Ben geldiğimde çok keyifli görünüyordun, ben işten gelince de böyle güleç bakarsın bana, değil mi. Gülüceklerle tavlarız birbirimizi, öyle değil mi...

Ayaklarını keşfettirmeye çalışıyoruz sana türlü şaklabanlık ile. Kokluyoruz öpüyoruz onları, tutturuyoruz sana oyunlu, dolambaçlı. Birbirine vurduruyoruz şlop şlop diye. Dönmeler çalışıyoruz seninle, hiç yürümeyen adam gördünüz mü siz, sözü geliyor bazı doktorların evhamlı anne babalar için. Geç olsun güç olmasın demek istiyorum her şeye, herkeslere. Hep gülsün Kurabiye, gerisi kendiliğinden gelsin, demek istiyorum.

Günlerdir yazamadığım bir detay var demez isem çatlayacağım. Çocuk şarkılı bir CDin var babanın yaptığı. İçinde bir şarkı, ninni var ki, dağıtıyor iç dünyanı. Halbuki bostana giren bir dananın bir lahanayı yemesi anlatılıyor hepitopu, ama o içli ses yüzünden, tüm ifaden değişiyor görmelisin kendini. Bir terslik var, kesin bir terslik var diyorsun susarak, bize bakıp anlamaya çalışıyorsun olayın vehametini, gözgöze gelirsek, üzülme desem de tutamıyorum bazen kendimi, doluyor gözüm sendeki değişikliği, şüpheyi görünce. Ben kızarınca sen daha bir emin oluyorsun, ben dedim bir terslik var diye diyorsun. Baban pratik düşünerek çıkaralım o şarkıyı CDden o zaman, deyiverdi geçen. Ki benim aklıma hiç gelmemiş idi bu, ben anca sendeki değişikliği görüp, duygusallaşıyordum, seni bağrıma basmak istiyordum. Ananene anlattım durumu, nolur duygusal olmasın, çok acı çeker, dedi o da. Erkekler yani tam senin gibiler pratik, kadınlar yani bizim gibiler de duygusal mı olmak zorunda, doğanın garip dengesi bu mu. Bir ağlayana bir ağlamayan, bir susana bir konuşan mıdır ilahi denge dedikleri.

Duygusal olsan mı, olmasan mı Kurabiye. Kim seni kendine biraz benzetse, aman huyu benzemese bana, diyor. Sevemiyor muyuz yoksa kendimizi bütün bütün. Sen babadan huzuru ve gamsızlığı, anadan heyecanı ve merakı al, emi. Yap bir karışık aşure kendine. Bizi birleştirsen anca bir adam eder belki de, sen seç, en güzel yanları al, emi...

Öptüm seni içi gülen gözlerinin ucundan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder