30 Mart 2015 Pazartesi

İkiyüzotuzdokuzuncu gün

Bugün sen, ben ve pusetin ilk yalnız sokak denemesiydi Kurabiye. Açıp kapamayı zor da olsa öğrenmiştim geçen hafta, baban anlattıkça anlamıyormışum, illa ki benim yapmam gerekiyormuş anlamak için. Hayatta da bu böyle benim için, başıma gelmeden anlamam, o yüzden büyük konuşmayı kestim bir süre önce, ki o süre çok da eski değil. Yani neymiş, sen de başına gelmeden anlamayacaksan, büyük konuşmayı daha küçüklükte keseceksin, anlaştık?

Neyse, konumuza dönersek, sen ben ve pusetin ilk sokak günüydü. Evden çıkış, asansöre biniş, güvenliğe selam çakış falan on numaraydı. Yolda da fena gitmedik, ben arada bir market arabası itiyormuşım gibi yollara atladım arabalar bi yavaşladı falan, ama olsun, bulduk ortasını. Birkaç mağazaya girmek istedim, baktım koca basamaklar var, seni pusetinle kapıya bıraktım. Çalışan abla geldi yanıma, "pardon siz dışarıda bebeği mi bıraktınız? dedi kocaman gözlerle. "Hı hı, ama buradan böyle bakıp çıkıcam" dedim nedense. İçeri alalım yardım edelim dediyse de soğumuştum çoktan kendisinden. Yok biz gelmiyelim dedim çıktım. Sonra başka bir mağazayı zorladık önü koca basamaklı, Kurabiye ve kahraman puseti atlar buradan dedim, dedim ki iyi ki bir emniyet kemerin varmış önünde. Pusete abanarak kaldırmamla senin kafanın allahım korusun ters dönmüş bir uçakta olabileceği gibi ters yönde havalanması bir oldu. Amanın bu bir kafa, ama yanlış yerde dedim, hop durdurdum puseti, atlatmadım basamaktan. Etrafı kolaçan ettim, bu rezaleti gören, beni kınayan oldu mu diye. Birkaç korna duydum eş zamanlı, ama şöförlerin bana bakıp yuh dediklerini sanmıyorum pek. Tamamdır, dedim, bu mağazaya da girilmeyecek. Yine bir kadın yardıma koştuysa da, yok vazgeçtim ben dedim gülümseyerek.

Sonra dönüş, annenle olası tüm sokak gezmelerin gibi oldu. Yani nasıl, bir sürü ıvır zıvırla, pusete takılı halde. Vileda -kendisi bir temizlik aleti günümüzde- sopası, tamirden alınmış süpürge, sana tişört, anne babaya çiğköfte ve içliköfte afedersin. Keyif aldın mı, önce konuşup sonra uyudun baba gelene kadar, hoşuna gitti bence o yüzden hepsi.

Sen beni büyütücen, ben de seni büyütücem Kurabiye.

Öptüm seni uyuyan yanaklarından...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder