20 Mart 2015 Cuma

İkiyüzyirmidokuzuncu gün

Babaanne aradı bugün beni, dün çok yoruldun iyi misin dedi Kurabiye. Ha iyiyim dedim, sonra düşündüm, çok mu yorulmuştum dün, pek öyle gelmiyordu hani. Biraz kilo veriyorum bu ara farkındayım da, yorulduğumu farkedemeyecek hale gelmiş olabilir miyim, yoksa senin vesilenle bağışıklık sistemim ve dayanma gücüm mü arttı fiziksel yorgunluklara acaba diye düşündüm.

Kendi odanda yattın dün gece ilk defa. Bizim oda senin ısıtıcın olmadığında 19 dereceye iniyormuş, onu gördük hafif titreyip. Her akşamki gibi 02'de uyanmadın, o zaman ben uyandım noluyoruz, diye. Sen anca 05'te uyandın, ki o zaman yine gelmiştim başına endişe ile, nasıl uyuyor bu çocuk diye, sonra sen sesler çıkarınca sevinmiştim. Demek ki "Kurabiye > Kurabiye annesinin uykusu" önem sıralamasında.

Tuhaf mı değil herhalde, ama şimdi diyeceklerim tuhaf gelebilir. Altı aydan sonra gece emzirmesini kesebilirsiniz, demiş birileri. Bir korku saldı içimi okuyunca, ki tanıyorum bu korkuyu. Altıncı ayda ek gıdaya geçebilirsiniz'i duyduğumda da korkmuştum. Seninle kurduğumuz dilsiz düzen bir şekilde ya da çok şekilde çok iyi geliyor bana sanırım. Gittikçe bana bağımlılığının ya da fiziksel yorgunluğunun azalacağını düşünmek endişelendiriyor beni, yeniden normal bir insan olmaya hazır değilim gibi geliyor. Çok mu bel bağladım sana, ki asla asla yapmayacağıma yemin etmiştim. Minik omuzlarına, boyundan büyük yükleri hiçbir zaman yüklemeyeceğim büyük konuşmak gibi olmazsa. Ama bu karın ağrıma engel olamıyorum. Hep emeceksin sanıyorum beni, hep ağlayıp kucağımda susacaksın, uyumak için bana ihtiyaç duyacaksın, göz göze gelince güleceksin sanıyorum. "Anne bir git ya"ya, ya da "arayamadım nolmuş"a hiç hazır değilim ve olmayacakmışım gibi hissediyorum. Sen bir söz söylesen, ben mahvolurum gibi hissediyorum. Sen büyürken, bizi de bunlar mı büyütüyor Kurabiye. Hepimiz daha iyi, kendinin daha çok sevdiği birer insan olmak için mi ana baba oluyoruz acaba, kendimizi temize çekmek için, kendimizi susturmak için, kendimizi aşmak, kendimizi geride bırakmak, kendimizi kendimizce feda etmek, aslında belki de kendimizi affetmek için.

Özetle, senin büyümen, senin büyüme fikrin bile titretiyor içeride bir yeri. Yardım et bana, olur mu. Sen uykuya dalarken ettiğim dualar kabul olsun, olur mu. Hem senin için, hem bizim için.

Öptüm seni uyuyan yanaklarından...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder