30 Mart 2015 Pazartesi

Gecikmeli ikiyüzotuzsekizinci gün

Yazamadım dün Kurabiye. Halbuki cici şeyler olmuştu, böyle çocukca konuşunca olmuyor tabi, sen bunları okuyup anladığında çoktan abi olmuş olacaksın, cici ne anne ya diyeceksin muhtemelen. Teknolojiyle imtihanı bu kadar annenin, n'aparsın.

Dün sana çok cici, çok özel bir hediye geldi. Bir abi geldi, sana bir hediye getirdi. Seni sallanan sandalyende oturup sağa sola merakla bakar görünce çok sevdi, öpmek istedi. Ben seni oradan alınca, beni uyardı, buraya otursun, dedi. Senin oyuncaklarınla, nasıl diyelim, senden daha bir aklı başında oynadı. Anladık ki senin takımlarla bir yaş büyük bir elemanı da oyalabiliriz bir süre.

Kuma bulanacak neşeli ayakkabılar getirdiler sana, ucunda mini mini bir not ile, sen bunları hatırlayamasan da, ben sana saklayacağım anı niyetine. Fotoğrafını çekeceğim, bak diyeceğim sonra sana. Ta Brezilyalardan sana gelmiş, sana kısmet olmuş bu pabuçlar, diyeceğim. Sen de vermesini bil, olur mu diyeceğim. Vermeler almalardan daha güzel, bunu gör diyeceğim. Her yanın süpriz dolu olsun diyeceğim.

Ananemi hatırladım bak yine, tombik ak pak ananemi. Ne zaman birine gitse bir şey götürüşünü, havludur, pazardan taze ottur, ama hep mini mini bir şeyle gidişini her gezmeye. Vefatı ertesi evini boşaltışımızı, yatakların altından paketler içinde havlular çıkışını, bir şey olur birine giderim götürürüm deyişini kendine. Notlar alışını, onun kızı, bunu oğlu için diye. Onun için vermesini bil, olur mu sen de. Verdikçe çoğalıyor insan çünkü. Ve süprizin, inceliğin her türlüsü çok mutlu ediyor insanı. Ve insanı mutlu etmek bile yetiyor çoğu zaman mutlu olmaya, bunu bil, bul olur mu Kurabiye.

Sonra biz de seni bağrımıza basalım, tencere kapaklı minik gibi. Birbirine çarpıp gürültü çıkarmak yerine "a yuvarlak" diyebilen özel çocuk gibi. Bakmasını bilen, görmesini bilen, duymasını bilen yürek, göz ve dil gibi. İçiniz hep temiz, hep güzel, hep coşkulu kalsın, olur mu. Mutluluk paylaştıkça çoğalsın her yanınızda, vermesini, verince sarmasını, sarılmasını bilin ondan, olur mu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder