17 Ağustos 2015 Pazartesi

Artıonbeşinci gün

Bugün, senin bana doğru emeklediğini, bana tutunup tırmandığını gördüm. Tırmanıp bacaklarıma sarılarak, dimdik durduğunu da gördüm. Yanime canımcım, artık seni yürürken hayal edebiliyorum, hatta koşarsın bile sanırım sen. Al sene yine devrik cümleler...

Bir de yediay önceden foturaflarını gördüm, o zamanlar da şirin geliyordun gözüme, ama saçsız toparlak kabak kafa bişiymişin tombik yanaklarla. Yani pek de güzel değilmişsin aslında, ama kuzgun anka durumu sözkonusu sanırım. Geçenlerde bir amcan söyledi, çok yakışıklı dimi dedim seni gösterip. Yakışıklı, ama öyle çok değil, dedi kibarca. Ama tabi annesi olduğundan sana olduğundan daha güzel görünüyordur dedi sonra, anne çocuk konusunda profesör kendisi. Kendisi de bir ananın oğlu değilmiş gibi, uzun süre bir kediye babalık etmemiş gibi. Ya da hepsi olduğu için, doğru anlamış hadiseyi.

Yani tatlımcım, sen yediay önce de çok güzeldin, ama şimdi en bi güzelsin. O kadarsın ki, bisikletle bayır çıkarken nefes nefese, "na na dahh" diyorum bağıra bağıra, bu lisan bana çok iyi geliyor. Allah baba razı olsun senden, ellerin, dillerin dert görmesin. Şarkıların çok, sevenlerin bol, yiyip içtiklerin çeşitli, gezip gördüklerin rengarenk olsun.

Öptük seni zor uyuyan yanaklarından...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder