4 Eylül 2015 Cuma

Artıotuzikinci gün

Ara birazcık açılmış yine. Çok yoruluyorum gibi geliyor Kurabiye. Annelik mi yoruyor, bu şehir mi, bilmiyorum. Ankara'ya gidip geldim aynı gün içinde iş için, o biraz sarstı sanırım. Sen beşe çeyrek kala uyandın misal sabahında, seni emzirip, uyutup, öpüp koklayıp yollara düştüm, ondan oldu birazcık belki.

Sen büyüdükçe daha komik, daha bal oluyorsun. Kendini görebilsen adamakıllı, bence sen de çok severdin. Yattığın yerde kızarsan şayet, poponu ve belini yerden kaldırarak tepki gösteriyorsun. Bir de oturduğun yerde şimdi çıkardığın sesleri yazıya dökemeyeceğim sesler çıkartıp atı atı veriyorsun kendini. Kapılıp ben de yapıyorum aynısını, çok hoşuna gidiyor, devam ediyorsun.

Bir de keyfin gelirse yaptığın "alkış" var, aptala çeviriyor bizi. Ana, anlıyor bizi bu, diyoruz. Anlaman mucizeymiş gibi, zaten ben senin bebek olduğuna ikna olamıyorum. Bu, konuşmama yemini etmiş bir keşiş diyorum, yerin altında da bacaklarının uzantıları var diyorum, diyorum da diyorum. Konuşmaman ama anlaşmamız, yani senin konuşmaya aslında hiç ihtiyaç duymuyor olman beni çok etkiliyor bazen. Bir film izlemiştik çocukken ailecek. Bir köpekle bir çocuğun dostluğunu anlatıyordu. Köpek konuşmuyordu haliyle, o korkunç iç ses zorlamalarından da eklememişlerdi hayvana. Hayvan, bildiğin hayvan idi. Ama anlaşıyorlardı çocukla, o üzülünce üzülüyor, sevinince keyifleniyordu köpek. O hesap gibi bizimki de, ben gayri ihtiyari ikimiz için de konuşuyorum gibi. Ne gerek varmış gibi, ama konuşmadan duramıyormuşum gibi, falan filan.

Bakalım başka neler oldu, bahsetmek istemediğim acı bir olay oldu aslında. Kırmızı kıyafetli minik bir çocuk kıyıya vurdu bir yerlerde, hepimizin içi sızladı. Yok yazamayacağım aklımdan geçenleri buraya. Ama çok acı şeyler oluyor çok yakınlarımızda bizim. Buralar sana göre mi, emin olamıyorum çoğu zaman. Ya bir sahil kasabası, ya bir ormanda büyümelisin gibi geliyor. Ben teknolojiden anlamıyorum hiç, hani çok lazımsa baban öğretir sana, ben masal anlatsam, börtü böcek toplasak, yatsak yuvarlansak, koşsak takılsak olmaz mı, olur bence.

Öptüm seni şimdilik banyolu yanaklarından uzun saçlı çocuk...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder